30 Mart 2016 Çarşamba

Teraryuma başlarken: Gözden Geçirmeniz Gereken Düşünceler


1. Çoğu kişi, otçul olduklarından ve ne hikmetse ülkemizdeki satıcılarda en çok o bulunduğundan dolayı iguanayı bakımı en kolay ve en uysal sürüngen sanır. Oysa, genel kanının aksine etçil geko türleri iguanadan hem daha kolay bakımlı, hem ucuz, hem de sakindir. İguana, çoğu etçil sürüngenden (Mesela mısır yılanları, leopar keleri) daha saldırgan bir canlıdır.

2. Etçil sürüngenler için şu kaplumbağa yemlerini (kurutulmuş karides) kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin! Çok az sürüngen, kuru yeme alışabilir; o da çok sancılı bir süreçtir. Balıklardan farklı olarak, sürüngenler yemin hareketine tepki verir. Balıklar toplayıcı, sürüngenler avcıdır. Piranhalar bile doğada avlanmak yerine ölü canlıları yemeyi tercih ederken, en uysal sürüngen ve etçil omurgasız bile avlanır. Bunun için, ayrıca bir yem kabınızın olması gerekiyor; un kurtları ucuz, kolay bakımlı, çabuk üreyen ve yağ bakımından yüksek canlılardır. (Bizim için en önemli besin maddesi proteinken, sürüngenler için bu yağdır. Omurgasızlar için ise mineraldir) Ha bu arada, ben o yemleri en kaliteli markalardan olan Sera bile üretse; yüzüne bakmayan kaplumbağalar gördüm.

3. Teraryumda, akvaryum gibi sınırsız hayal gücü; ne yazık ki pek mümkün değildir. Elbette, olabildiğince dekor yapabilirsiniz; ama akvaryumdaki gibi kel alaka canlıları bir arada tutamazsınız. Çoğu türün tek tür beslenmesi gerekir; hatta bazı türlerin doğasında yamyamlık olduğundan tek tür değil, tek canlı olarak bakılması gerekir.

4. Teraryum hobisi, akvaryumdan bile pahalı bir hobidir. Şimdiden kendinizi hazırlayın; 100 TL ya da daha az bir bütçeyle, ancak 1-2 malzeme veya 1 canlı alabilirsiniz. (Hayırsever birinden hediye olarak gelen malzeme ve canlılarla bedavaya da getirebilirsiniz gerçi)

5. Doğadan yakalama canlılar beslemeye kalkmayın. Akvaryum canlıları, doğadan yakalama olsa bile uygun şekilde alıştırıldığı akvaryumda doğadaki ömrü kadar hatta daha uzun süre bakılabilir. Ama teraryum canlıları, teraryuma alıştırılamaz ve ölürler. Teraryum canlılarının teraryuma alışabilmesi için, teraryumda doğup büyümüş olmaları gerekir.

29 Mart 2016 Salı

Akvaryuma başlarken: Bilmeniz gerekenler

Akvaryuma başlarken, bilmeniz gereken şeyler vardır:

1. Akvaryumculara körü körüne güvenmeyin. Hatta aşırı güvenilir kişilerden gelen bilgileri bile araştırın.

2. Yapmak istediğiniz akvaryum konusunda kafanızda az-çok bir fikir olsun; değişmez bir şey belirleyip ona sadık kalın. İyice araştırın konseptinize uygun canlı ve dekorları. Mesela "lepistes" (Poecilia reticulata) temalı bir akvaryuma; eğer akvaryum büyük değilse beta (Betta türlerinin hepsi ama özellikle Betta splendens) ya da gurami olmaz. Öte yandan, Japon balığıyla anlaşabilen balıklar çok sınırlıdır ve bazı Japon çeşitleri bile kendi aralarında anlaşamaz.

3. Ne kadar küçük olursa olsun, her satıcıdan fiyat alın. Bazen, nerede, neyle, ne zamanda karşılaşacağınız belli olmaz.

4. Balıkları poşetiyle akvaryumda bekletip, daha sonra bodoslama akvaryuma salmayın. Önce bir kova ya da tasta suyuna yavaşça akvaryum suyundan karıştırın, sonra balıkları kepçeyle alıp akvaryuma salın; geri kalan suyu ise dökün.

5. Açık yemlerden almayın. Çok pahalı da olsalar; kapalı kutularda veya alüminyum paketlerde satılan yemleri alın.

6. "Küçükle başlama" gibi bir hataya düşmeyin. Büyük akvaryumun masrafı küçük vadede çok, büyük vadede az masraflı olur. Ayrıca sanılanın aksine, büyük akvaryumların bakımı daha kolaydır. Küçük bir akvaryum ise kısa vadede az, uzun vadede çok masraflı olur.

7. Bilinen markaların, bilinen ürünlerine yönelin. Bu markaların "rehber" tarzı şeylerinden bulursanız muhakkak inceleyin. Akvaryum işinin piri Almanlardır; Sera, Tetra ve JBL en bilinen üç markadır ve üçü de Alman menşelidir.

8. Almak istediğiniz türün özelliklerini iyi bilin; hoşlandığı şeyleri, "normal" görünüm ve davranışlarını, hatta tür kökenini iyi bilin. Bu sayede; hastalıklı balıkları ayırt edersiniz (çoğu zaman hastalığın ilk evresinde balıkta halsizleşme ya da gereğinden fazla hareketlilik -birincisi hareketli, ikincisi sakin ve yavaş türler için geçerlidir- görülür)

9. Teraryum için bu pek mümkün değil; ama akvaryum ve paludaryumlarınızda olabildiğince yapay unsurlardan kaçının. Bitki istiyorsanız canlı bitki kullanın; ek bakıma ihtiyacı olmayan çok güzel türler var. (En basitinden "moss" adı verilen yosun bitki türleri ve Lemna minör gibi yüzey bitkileri) Ha, bitki fiyatları pahalı geliyorsa; araştırarak ve sulak alanlara giderek kozmopolit (Tüm dünyaya yayılmış) bitkiler, Asyatik (Asya kökenli) veya Afro-Asyatik (Ortadoğu ve Kuzey Afrika kökenli) ya da Caucistic (Kafkasya kökenli) akvaryum uyumlu bitkiler toplayabilirsiniz. Örnek olarak söğüt yosunu (Fontinalis antipyretica), su marulu (Pistia türlerinin hepsi ama özellikle Pistia stratiotes), su mercimeği (Lemna minor), Elodea, beyaz nilüfer (Nymphaea alba), tilki kuyruğu/çam (Ceratophyllum demersum), burgulu saz (Vallisneria spiralis) verilebilir.

10. 8 ve 9. maddede bahsedilen şeylerle ilgili ayrıntılı bilgiler, bir gün (ama hangi gün?) blogda verilecektir.

11. Kesinlikle ama kesinlikle ASLA AMA ASLA FANUS KULLANMAYIN! Fanus, balıkları strese sokar ve kısa sürede ölmelerine neden olur. Bunun nedeni, fanusun şu dalgalarını geri yansıtan yapısıdır. Ayrıca, bir fanusta su değerlerini sabit tutmak imkansızdır.